- yürütmek
- (-i, -e)1. yürümek 的使动态: Doktor amaliyatlı hastayı yürüttü. 医生让做了手术的病人练行走。2. 开始使用, 开始采用; 推行, 实施; 采用, 采取, 应用, 运用: kanunu \yürütmek 运用法律 Yasayı yürüttü. 他使用了法律。3. 进行; 使实现; 实行, 实施: casusluk faaliyetini \yürütmek 进行间谍活动, 搞特务活动 ekonomik, politik ve teorik savaş \yürütmek 进行经济的、政治的和理论的斗争 işleri \yürütmek 主持工作 İşlerini eskisi gibi yürütüyorlar. 他们同往常一样在进行工作。4. 使接受, 让接受: fikrini \yürütmek 强迫接受自己的思想5. 说出, 表示; 提出: ahkâm \yürütmek 作出判断 ihtimaller \yürütmek 做种种推测 muhakeme \yürütmek 判断, 做出推断 mutalâa \yürütmek 表态, 提出看法6. 俚́ 偷, 偷窃, 窃取, 行窃: Bizim kalemi yürütmüşler. 据说是他们偷走了我们的笔。Bu yürüttüğümüz ikinci araba abi.. Sonunda hırsızlıktan kodesi boylayacağız. 这是我们偷的第二辆车了, 大哥!最后我们会因盗窃罪而坐牢的!7. 俚́ 赶出去, 轰出; 开除, 解职, 辞退
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.